11 Ekim 2010 Pazartesi

BÜYÜK ADA

Hamileliğimin 24. haftasına girdim ama delirmeme az kaldı kendimi tanıyamıyorum, ağlasammı gülsemmi, sinir krizimi geçirsem 2 saniyede hepsi değişiyor, İlkere sinir oluyorum bu aralar hem de hiç bir suçu olmadığı halde inşallah geçer en kısa zamanda yoksa kendimi tımarhane de bulabilirim:)

Geçen ay gittiğimiz büyük ada resimlerini koyayım da biraz gözüm gönlüm açılsın dedim,

Bu resim vapurda giderken, tabii ki bilemezdik (ilk defa gittiğimiz için) vapurun 3 saat süreceğini, tabii ki dönüşte yarım saatte deniz otobüsü ile döndük..



Bu en doğal fotoğrafım normalde hep poz verir iğrenç çıkarım ama ben doğal olduğu için bu fotoğrafı çok beğendim...
İlker kanlıca yoğurdu yerken kaptırmıştı kendini yakalıyim dedim,


Sırf bu külahtaki dondurma için, benim için, tezek kokusundan ibaret olan adaya tekrar gideceğim:)
Hamile olduğum için faytona binemeyip resmiyle yetindik..


Arkada araplar ve ben çay içerrr...

Bu da karnımdaki beyefendinin bu blogdaki ilk resmi...



Kahve Dünyasına gitmeden önce Balık yedik resmen iki gün elimden kokusu gitmedi...


Bu kafamdaki şeyi normalde öldürsen takmam ama demekki adanın rehavetine kapılan herkes alıp takıyor...

Hiç yorum yok: