30 Ocak 2008 Çarşamba

Fimodan Kalp Süs ve Kolay Pastalar

Bu aralar dilimde sürekli Sıla'nın şarkısı var: ''Ayrılık Seni Görmezden Gelirim'' hatundaki ses muhteşem, sözlerde değişik, bayıldım ben valla, mutlaka dinleyin..

Çok pozitif olmaya başladığım bu hafta başıma ne gelse beğenirsiniz: Arabama çarptı arkadaşın teki(burada bilumum hakaretler sayılabilir ama daha sabah sabah terbiyemi bozmiyim:)

Tam Topkapı yolundayım karşımda tersten gelen bir araba daha ona bağırmaya fırsat kalmadan arkadan gümmmm diye bir ses, akıllılık yapıp pılımı pırtımı topliyimde iniyim derkeeeen minibüsçü abim vınnn kaçmış... tabi bu durumda napılır polis çağırılırmış ben ne bilim daha önce kazamı geçirdim, ağlaya ağlaya olay yerinden uzaklaştım tabi...Artık ya kaskocumuz yapar ya daa tamirci abimiz:)

Ordan doğru bizim mısırcıya gittim mısır satmaya, kızıyorum mızıyorum ama seviyorum mısır satmayı, çünkü 2,5 lira için kaç dakika uğraşıyorsun ve gerçekten bileğinin hakkıyla para kazandığını hissediyorsun ve harcarkende dikkatli oluyorsun (ki ben ilk kredi kartım onaylandığında sanki bana bedava kart vermişlercesine 1,5 milyarlık alışveriş yapan biri olarak) daha dikkatli harcama yapıyorum mısırcılık sayesinde:) Şurayada minicik ama kirası kendinden çok çok büyük olan mısırcı standımızın bi resmini koyiyim merak edenler için, taksimde benettonun karşısındayız..


Sinemciğim için yaptığım pastalar var sırada, doya doya pasta yiyebilmek için iki tane yaptım, biri sade muzlu, diğeri çikolatalı muzlu, ikisinden de birer dilim yedik tabi tadı harikaydı, bundan sonra acele ve kremalı pasta isteyen olursa bunlardan yaparım, çünkü ikisi toplam 1,5 saattte bitti bayıldım bu kaşıkla şekil verme olayına:)




En üstte resimde yer alan ise benimde hobi türünde işlerle uğraşabileceğimin bir kanıtıdır canım arkadaşım Ayşemciğim sayesinde gelişmiş fimo hobimin sadece ilk ürünüdür..
Birgün Deli gibi fimoya merak sarmışken suziciğim bana ''aa ayşemde uğraşıyor bu işlerle ondan bilgi alsana'' dedi bende mail attım kendisine oda bana ''aa ben sana yardımcı olurum ne demek'''dedi veee tam 3 ay sonra bir torba dolusu fimo hamuru ile beni şoke etti biraz bekledim ama fazlasıyla değdi tabi burdan teşekkür etmek için biraz gecikmiş olsamda çok teşekkür ederim canım arkadaşım.. İlerde bir fimo canavarı yetişecek ve bunda senin desteğin çok büyük:)
Öğrenmek isteyenler için söylemek istedim:
altın yaldız renginde fimo hamurunu kalp kalıbımıza döşüyoruz, ve üzerine kurdele iliştirip 130 derecede fırında pişiriyoruz ve duvar süsümüz hazır isterseniz hediye olarak verebilrsiniz ama ben ilk ürünüm diye daha kıyamadım kimseye vermeye:)))
Hepinize kazasız belasız günler diliyorum sevgilerimle,,,









24 Ocak 2008 Perşembe

Ablamın Zeytinli Açması & Normale Döndüm


2-3 gündür normale döndüm, çok mutluyum, hafta içi daha aktif olmaya çalışıyorum bir sporeviyle görüşmeye gittim, pazar sabahları yüzmeye başlayacağım, hafta içi ise en azından fimo ve dikişle uğraşmayı düşünüyorum..
Şubat'ta kocamcığımın doğumgünü var ona birkaç sürpriz yapmak istiyorum, onun organizasyonları beni acayip mutlu ediyor tabi burada açıklamiyim, aslında internetle fazla işi olmaz ama mazalah bakar falan suya düşmesin sürprizler:)
9 şubat cumartesi, pastamalzemelerinin büyük usta Debbie Brown'u getirmesi üzerine eğitime katılacağım, bilgi almak isteyenler Berna'yı dükkan'dan arayabilir. eminim çok güzel bir gün olacak..
Bu sıralar böyle, toparlanmaya ve birdahada yüksek enerjili modumu kaybetmemeye çalışıyorum..
sevgili Edacığımda mailleriyle desteğini esirgemedi sağolsun..
Ben yaklaşık 15 gündür mutfağa adımımı atamadığım için ablamın yaptığı açmayı sizlerle paylaşmak istedim..
Malzemeler
• 2 su bardağı süt
• 1 su bardağı sıvı yağ
• 1 su bardağı ılık su
• yarım su bardağı yoğurt
• 2 çorba kaşığı margarin (oda sıcaklığında)
• zeytin dilimleri yada zeytin ezmesi
• 1 tatlı kaşığı mahlep
• yarım su bardağı şeker
• 2 tatlı kaşığı tuz
• 1 yumurta(yumurtanın akı hamurun içine , sarısı üzerine)
• 1 paket yaş maya
• aldığı kadar un

Yapılışı:
Fırını 180 derecede ısıtın 1 su bardagı ılık suda yaşmayayı eritin tüm malzemeleri koyup üstüne yavaş yavaş unu ekleyin, hamur kaptan kurtulana kadar yoğurun, kulak memesi sertliğinde bir hamur olması gerekiyor hamur kabının üstünü nemli bir bezle kapatıp 30 dakika dinlendirin. Hamur kabından mandalina büyüklünde parçalap alıp ister oklavayla ister elle açıp içine önce margarin sürün daha sonra zeytin dilimleri yada zeytin ezmesi sürüp
yandan ikiye katlayıp kıvırarak kapatın fırını kapatıp tepsiyi içine koyun 10 dakikada öyle dinlendirin daha sonra fırını açıp istediğiniz kıvama gelene kadar pişirin....
Hepinize sağlıklı, mutlu,enerjik günler diliyorum...

21 Ocak 2008 Pazartesi

SOSYAL OLMAK İSTİYORUM


Bir önceki yazımda çok mutluyum yazıp şimdiki yazıda mutsuzum yazmak kötü birşey olsa gerek ama öyle..


Belki yazmamam gerek ama içimi dökmem lazım, ben burayı günlük tutuyormuşum gibi hissettiğimden, ileride dönüp tek tek günlük yazmışım gibi okuyacağımdan dolayı yazmak istedim..


Gerçekten artık herşeye yetişemiyorum, (matbaa işlerim, muhasebe işlerim, pasta yapmak isteğim, mısırcılık işi, ev işleri) bu aralar çok sıkıldım, tabi yinede sağlık problemlerimiz yok çok şükür ama hayat çok monoton, hafta içi ev - iş arası gidip geliyorum akşamları zaten yorgun ve ruhsuz oluyorum, hafta sonları ise mısır satıyoruz belkide bu mısır işi beni soğuttu herşeyden, tam anlamıyla asosyal oldum, tamam şimdi çalışıp ilerde rahat yaşayabilmek önemli ama ben şu anı yaşayamıyorsam geleceği napiyim, ya iki dakika sonra kafama birşey düşerde ölürsem ne olur, çok dertliyim yani anlayacağım günlükçüğüm, inşallah düzelir..


Mesela önceki zamanlarda ruhsuz veya üzgün olursam konser, sinema, tiyatro vs bişeyler moralimi düzeltmeye yeterdi ama bu aralar yetmiyor belki 1 haftalık bir tatil beni kendime getirir hemde dağda olsa ooy oy ne güzel olurdu:) biraz içimi boşalttım isterseniz okumayabilirsiniz ama ben ilerde okuyup aa kötü günleri atlatmışım demek istiyorum..


lütfen düzelsin herşey artık çok yoruldum..


not:resim internetten alıntıdır..

14 Ocak 2008 Pazartesi

Doğumgünlerim ve Hediyelerim





25 Yaşıma girdim ve hayatımdaki en güzel doğumgününü geçirdim, neredeyse 40 gün 40 gece sürecekti:) emeği geçen herkese kucak dolusu teşekkürler....


10 ocakta biricik arkadaş grubum bana sürpriz yaptı, burcucum evinde ağırladı bizi, gerçi Ayşem, Zuhal ve Işıl gelememişti ama canları sağolsun orada olmayı istediklerinden eminim, Berna ve Ufuk sizede çok çok teşekkür ediyorum canlarım benim, Burcu cupcake standında minik pastalar ve şekilli kanepeler hazırlamış ellerine sağlık arkadaşım çok teşekkür ederim.. (Hediyeleriniz içinde çok çok teşekkür ederim hepsi ayrı ayrı çok güzeller)


Yine 10 ocak Öznur'cuğum çağırdı ancak gece 22:30'da gidebildim, oda sürpriz parti hazırlığındaymış, maalesefki benim yoğunluğumdan yapamamış oda olsaydı 5 olacaktı :) oda mükemmel bir cüzdan almış her gören hayran kalıyor kuaförde elden ele dolaştı:)


11 ocak işyerimdeyim saat akşam 4,5 civarı bütün ofis toplanmış beni çağırdılar herkesin pastasını ben yaptığım için alışmışlar benim pastalarıma dışardan almak istememişler ve minik brownielerin üzerine mumları koymuşlar inanılmaz mutlu oldum ve ağladım tabi ( gerçi ilker linete rezervasyon yaptırdığını söyleyince daha çok ağlamıştım) canlarım benim yaa, resmen birsürü para toplayıp bana altın almışlar, bende bozdurdum kendime bir harley bot aldım:) Hepinizi çok seviyorum...


11 ocak akşam 19:00 annemlere çağırılıyorum ve canım ablam bana pasta yapmış seni çok seviyorum ablacım ellerine sağlık çok lezzetliydi, Tülin ablalarda ordaydı tabi:).. ve yine biiir sürü hediyeler.. Hepinize çok teşekkür ederim



11 ocak akşam 22:30 biricik kocam beni en çok sevdiğim bir zamanlar kilolu ötesi olan ve 42 kilo verip süper bir hatun olan Linet'e götürdü O ne ses öyle yahu hayatımda görebileceğim en kuvvetli ve en uyumlu ses senin Linetcim bunu bil, gece 2'ye kadar ordaydık Kocacım bana laptop aldığı yetmezmiş gibi çok güzel bir kolye almış sen benim canımsın İlker (çiçek almayı unutmuş olsanda seni çok seviyorum:)



Bol ağlamaklı, bol sürprizli ve bol bol hediyeli bir doğumgünü oldu hepsi salondaki masanın üstündeydi tam resim çekicektim bir baktım annem kaldırmış hepsini:)


Ayşemciğime ve Banucuğuma aradığı, Sinem'e o muhteşem mesajı yolladığı, Sonerle Filiz'e o süper hırkayı bana aldığı için, sonsuz teşekkür ediyorum


Ve Tülinciğim son söz senin, en değişik hediye senin çünkü, anne olmayı istediğim tam bu sıralarda bana bilmeden doğumgünü hediyesi olarak bebek hastane çıkışı alman o kadar duygulandırdıki beni sanada kocaman teşekkürler canım..


Allahım sana şükürler olsunki bu kadar güzel insanı tanıdım


Herkesi çok seviyorum





11 Ocak 2008 Cuma

EN GÜZEL DOĞUMGÜNÜM



Doğumgünüm aslında bugün ama dünden beri sürprizlerin ve hediyelerin ardı arkası kesilmiyor

detaylar yarına...